Cocukların yaptıkları seçimlerin sonuçlarını keşfetmeleri için onlara yardımcı olmak, sonuçları onlara dayatmaktan çok farklıdır…

Keşfetmek, çocukları kendileri hakkında düşünmeye ve seçimlerinin sonuçlarını anlamaya yönlendirir. Kendileri için neyin önemli olduğunu anlayıp, bunu nasıl başaracaklarına karar vermelerini sağlar. Böylece, problem yerine problemin çözümü üzerine odaklanırlar.

Dayatmak ise çoğu zaman çocukların karşı çıkıp, yaptıklarını savunmalarına yol açar. Çocuklara keşfetmeleri için yardımcı olabilmenin sihirli anahtarı ise yargılayıcı emir cümleleriyle konuşmayı bırakıp onları motive edecek merak soruları sormaktır.

Çoğu zaman anne-babalar bir sorun olduğunda çocuklarına bunun neden kaynaklandığını, bu durumda nasıl hissetmeleri, ne öğrenmeleri ve ne yapmaları gerektiğini söylerler.

Oysa ne olduğunu, çocuğun buna neyin sebep olduğunu düşündüğünü, ne hissettiğini, ne öğrendiğini ve sorunu çözmek için ne gibi fikirleri olduğunu sormak çok daha saygılı ve cesaret verici bir davranıştır.

İşte “eğitim” kelimesinin Latince “educare” kelimesinden türeyen ve “öne çıkarmak, öğrenenin keşfetmesi için izin vermek” anlamındaki gerçek karşılığı budur. Çocuklarımızı sorunları çözebilmeleri için öne çıkarmak yerine, kendi bildiklerimizi beyinlerine tıkıştırırmaya çalıştığımızda neden öğrenmiyorlar diye hayret etmeye devam ederiz.

Tipik merak soruları:

  • Ne başarmaya çalışıyordun?
  • Bu durumla ilgili ne hissediyorsun?
  • Bundan ne öğrendin?
  • Bu öğrendiğini ileride benzer durumlarda nasıl kullanabilirsin?
  • Peki şimdi bunu çözebilmek için ne gibi fikirlerin var?

Bunlara tipik sorular dedik çünkü elimizde soruların yazılı olmasına gerek yok. Önemli olan çocukların dünyasına girebilmek. Fark ettiyseniz “Neden?”, önerilen sorular arasında yok. “Neden?” sorusu genelde suçlamayı ve akabinde savunmayı getirir. Aslında tüm soruları suçlayıcı bir ses tonuyla sorabiliriz. Sorularımız, “Neden?” olsa da, onları sorarken çocuğumuzun dünyasına girdiğimizi hissettirdiğimizde gerçekten merak soruları haline gelirler. 

Aşağıdaki ilkeler çocuğunuza merak soruları sorarken size yardımcı olacaktır:

  1. Herhangi bir gündeminiz olmasın Çocuğunuzla konuşurken soracağınız sorulara onun vermesi gereken cevaplarla ilgili kafanızda herhangi bir gündem varsa, onun dünyasına girmiyorsunuz demektir. Bu yüzden “Merak Soruları” diyoruz.
  2. İkinizden biri üzgün ya da hayalkırıklığı yaşıyorsa soru sormayın. Her ikinizin de iyi hissettiği ve sakin olduğu bir zamanı bekleyin.
  3. Kalbinizle merak edin ve soru sorun. Çocuğunuzun dünyasına girmeniz için size yol gösterip, empatiyle onu kabul etmenizi sağlaması için ise aklınızı kullanın.

Çözümler çocuktan gelir ya da birlikte tartışılıp seçim çocuğa bırakılırsa, hem kendisini değerli hissetmiş hem de karşılıklı saygıyla problem çözme becerisini geliştirmiş olur.

Siz de hatalar karşısında kendinize işkence etmeyi bırakıp hatalara öğrenme fırsatı olarak bakmaya başlarsanız, çocuğunuz da hata yapmanın dünyanın sonu olmadığını öğrenir.

 

Jane Nelsen, Pozitif Disiplin Birliği©