Sorunlu Davranış Nedir?

Anne babalar, bazen farklı davranışları hemen sorunlu davranış ya da yaramazlık olarak görürler. Ancak, sadece bir an için kendinizi çocuğunuzun yerine koyup, onun dünyasına girmeyi denediğinizde çok farklı bir gerçeklikle karşı karşıya kalabilirsiniz.

4 yaşındaki Richard, suçiçeği olduğundan, annesi birkaç gün izin almıştı. Ancak uzaktan bazı işleri halledebilmek için telefonda biraz zaman geçirmesi gerekiyordu. Bir gün biraz uzun süren bir telefon görüşmesinin ardından oğlunun odasına girdiğinde bir de ne görsün? Oğlu elinde fosforlu kalemler,, kendi vücuduna desenler çizmekte. Yaratıcı çocuk, vücudundaki suçiçeği izlerini, boyama kitabındaki noktaları birleştirme oyununa benzetmişti.

Richard’ın annesi, bu davranışının yaramazlık olmadığını fark edecek kadar bilinçliydi. Richard ne annesinin dikkatini çekmek, ne de sorun yaratmak istiyordu; sadece yaşına uygun şekilde yaratıcılığını kullanarak bir icat yapmıştı. Peki sizce annesi ne yaptı? Gidip yıkanabilir boya kalemlerini getirdi ve Richard’ın eğlencesine katıldı.

Birçoğumuzun ilk tepkisi gibi kızıp Richard’ı küçük düşürebilirdi. Richard’ın naif macerası gözyaşları ve mutsuzluk sahnesine dönüşebilirdi. Onun yerine Anne, çocukluğun büyülü bir anına yer açmış oldu. Richard bir gün kendisi de baba olduğunda, Babaannenin masasında eskileri yad ederken, Richard ve annesi bu anıyı hatırlayıp muhtemelen çok gülecekler, ve bu kahkahalarla tekrar o yıllar önce paylaşılan sevgi ve eğlence anını yaşayacaklar.

 

3,5 yaşındaki Elsie’nin babası onu yuvadan aldığında Elsie’nin saçının önde bir perçeminin diğerlerinden çok daha kısa olduğunu fark etti. Elsie’nin öğretmenine “Birisi Elsie’nin saçını mı kesti?” diye sordu. Öğretmeni “Hayır, kendisi kesti” diye yanıtladı. Elsie son zamanlarda çocuk makasıyla oynamaktan çok keyif alıyordu.

Elsie’nin bu davranışı sorunlu bir davranış mıydı? Baba Elsie’nin dünyasına girdiğinde Elsie’nin makas kullanmanın keyfini keşfettiğini fark etti. Bugün saçın makasla kesilebilir olduğunu keşfetmişti. Baba kızının yeni saç modelini beğenmemiş olabilir ve mutlaka Elsie’ye saçların (kendi ya da başkasının) evde kesilmemesini tercih ettiğini anlatacaktır. Belki kızına “hadi şimdi kesebileceğin bir şeyler bulalım” diyecektir. Bu baba Elsie’nin deneyiminin öğrenme deneyimi olduğunu biliyor.

Saç tekrar uzar. Ama çocukların cesareti kırılmış yüreklerini tekrar kazanmak biraz daha uzun sürebilir.

Elsie hata yaptı, doğru. Ama baba bu deneyimi olumlu şekilde kullanmayı ve kızının bu deneyimden bir şeyler öğrenmesine yardımcı oldu.
Her iki çocuk da gelişimsel olarak yaşlarına uygun – ve oldukça yaratıcı- şekilde davranıyorlardı. Buna rağmen, her iki durumu da sorunlu davranış olarak yorumlamak an meselesi.

Peki, bir davranışın sorunlu olup olmadığını nasıl bileceğiz? Anahtar çocuğun cesaretinin kırılmış olması. Ait olma konusunda cesaretleri kırılmış çocuklar daha çok sorunlu davranış sergilerler. Ne Richard ne de Elsie bu durumdaydı; onun yerine dünyayı keşfetmekteydiler. (Elbette ki anneleri ya da öğretmenleri fosforlu kalem ya da makas kullanımını denetlemeliler)

Eğer Richard annesinin telefonla konuşmak yerine kendisiyle oynamasını istemiş olsaydı, davranışı sorunlu olarak yorumlanabilirdi. Bu davranışıyla muhtemelen ilgi çekmeye ya da intikam almaya çalışıyor olabilirdi. Ancak böyle bir durum yoktu.

İnsanların temel ihtiyaçlarından bir tanesi ait olma, sevilme, değerli ve önemli olma. Bir çocuk ait olmadığına inandığında, cesareti kırılır. Bu durumda, “Children : the Challenge” kitabının yazarı Rudolf Dreikurs’un isimlendirdiği gibi, bir “yanlış hedef” seçer. Yanlış hedef, çünkü çocuk o davranışın tekrar ait olmasını sağlayacağını sanır. Sorunlu davranan çocuğun aslında sadece tekrar ait olmak, sevilmek isteyen, ancak bu hedefine ulaşmak için yanlış bir inancı olan, cesareti kırılmış bir çocuk olduğunu bildiğinizde, durumu mutlaka daha farklı göreceksiniz.